Kutlu Olsun !


Büyük Taarruz'un zafere dönüştüğü gün.

Bugün balkon'a koştum sesleri duyunca .
Sadece bikaç saniye gördüğüm F16'lar , Türk Yıldızları ve göçmen kuşların sürülerini andıran askerî helikopterler .Kardeşimin söylediklerini duymuyordum, zira gözlerimi kısıp daha bi dikkat kesilmiştim gökyüzüne. O, heyecanla bişeyler anlatıyor ve soruyordu hâla.Sadece bakmıyor , görmediğim geçmişimiZi hayal ediyordum .Bu konuda hayal gücümün sınırları vardı maalesef . Tarihimiz hakkında öğretilenlerin dışına çıkamıyordu beynim.

▌Ne uçakların göğü yırtan sesleri , ne Türk Yıldızlarının Kırmızı -Beyaz jetleriyle gösterişleri (ki o kadar senkronizlerki sanki hepsi birbirine bağlı )nede helikopterlerdi beni etkileyen.
Bu sefer Tek şey yetmişti Gururlanmama, göğsümün kabarmasına ;
TÜRK olmak.


► Prof. Dr. Yurdakul'un anı kitabından, Muzaffer Kılıç anlatıyor:
26 ağustos'ta 1922 tarihinde şafakta başlayan büyük taarruz altı gün altı gece devam etmiş ve mehmetçiklerin aslanlar gibi saldırmalarıyla düşmanın büyük kısmı kılıçtan geçirilmişti.
31 ağustos'ta güneş türklerin büyük zaferiyle doğmuştu.
Aynı günün sabahı Atatürk'le harp sahasını dolaşıyorduk. Etraf binlerce insan ve hayvan ölüleriyle adeta bir mahşer yerini hatırlatıyordu.
Büyük asker bu manzara karşısında çok rahatsız oldular ve "bu feci manzara, bütün insanlık için utanç verici bir olaydır. Ama biz vatanımızı korumak için gerekli savunmamızı yaptık. Buna bizi zorladılar." demiş ve ölüler kaldırılıp gömülünceye kadar hiçbir yerli ve yabancı gazetecinin bölgeye sokulmamasını, kesin olarak emretmişlerdi."Bu feci manzarayı gören ecnebiler, yarın bizim için neler söylemezler." demişlerdi.Bunun üzerine, Atatürk'ün emri tutulmuş ve ölüler gömülünceye kadar bölgeye hiçbir gazeteci ve fotoğrafçı sokulmamıştır.
Böylece, o durum hiçbir gazetede resimlenmemiş ve fotoğrafla belgelenmemiştir. hala da o manzarayı gösteren bir resim yoktur
0 Responses