Ayrılık

Hep ayrılık; isteğe erince istek ölür,
Bir anda ölselerde insanlar tek tek ölür..

Üstad(1977)

Feride

Kütüphaneciğime göz atıyodum bugün.Çalıkuşu ilişti gözüme.Orta sonda işlediğim disiplin suçu nun cezasıydı Çalıkuşunu okumak.O zaman için gerçek bi cezaydı bana.Bir diğer cezam da sessiz gemiyi ezberleyip sınıfta herkesin önünde okumaktı.

Edebiyatımızın en önemli eserleri ceza olarak okutuluyor okullarda.Ne garip toplumuz.

Şimdi oh ne kıyak disiplin kuruluymuş diye düşünen de çıkar.Allah onlardan razı olsun.Yarın öbürgün baltasa sap olamasak bile ,memlekete okuyan bi vatandaş hediye ettiler.

Onkoloji

Cerrahpaşa onkoloji servisi,kemoterapi odaları.

Gidin görün kısa tedavi olarak adlandırılan 1.5 saatlik ilaç alma tedavisinin 4 saatte tamamlandığını.

Gidin görün kanser hastalarının tabureler üzerinde ilaçlarını aldığını.

Gidin görün yüzlerce hastayla sadece 2 hemşirenin ilgilendiğini.

Gidin görün göğüs kanserinden,akciğere,prostattan pankreasa,bütün kanserilerin aynı odaya tıkıldığını,gözünüzün önünde insanların fenalaşmasını görün.

50 lira daha fazla verenlerin ayrı odalara konulduğunu görün.

Gidin ,bu ülkenin hastanesinde insana verilen değeri görün.Görünki içiniz sallansın.

Bu hastalığı yenmenin en önemli yolu moralli kalmak.O moralin o hastane köşesinde insanların avucundan nasıl alındığını görün.

Gidin görün..

Prenses Anamaya




İlk iki kitabı bitirdim.İnkaların avrupalı yamyamlar tarafından nasıl sömürüldüğünü,çökertildiğini anlatan bi seri.Ama benim daha çok ilgilendiğim adamların yaşayış biçimleri,yaşam şartları.Hep ilgimi çekmiştir bu tarz şeyler.Önceki hayatımda bi İnka savaşçısı olduğumu hissediyorum =) (Bu reenkarnasyon olayı da ayrı bi mevzu.Önceki hayatında herkes ya prenses ya prens.Fahişelerin filan devirdaimi yasak sanırım.)

Prenses Anamaya mı? O Coya Camaquen.Kutsal İkizin karısı.Yan gözle bakanın..

Edit: Euro 2008 final maçının olduğu gün bitti 3.kitap.Maçı İspanyollara karşı önyargıyla izlememe sebep oldu açıkçası.Ama Aragones le Güiza yı araştırdım,atalarının atlantiğin öbür tarafıyla hiç işleri olmamış=)

Açlık & Yaz

Şu an ocakta kısık ateşte kendi kendilerine takılmaktalar.3-5 dk sonra hazır olacaklar.Adı Menemen.

Dolapta soğumakla meşguller.Dere olsada içinde soğusa keşke.Dadına kurban.Adı Karpuz.

Küresel küresel ısınsak,yaz hiç bitmese.Hergün bunları yesem.

Bi de aklıma takılan başka bişey var son 2 3 senedir.Nedense artık karpuzlarda acayip miktarda fazla çekirdek var.Birini yut ikisini yut,nereye kadar.Çekirdeksiz karpuz istiyorum normal fiyat üzerinden.

What hurts the most?

-Bizim iki kişilik adam CKR nın topu direkten döndüğünde bende Ferhat a dönüp bu maç gitti dedim.Nitekimde öyle oldu.Şom ağzım emrinize amadedir.

-Koca mekanda biz gibi sevinen yoktu.Tribün çocuğuymuşuz ondan öyleymiş.By Ferhat.

-İnsan ruhuna etiket yapıştırmayacak ,bu dünyada en kralı evine ekmeğini götürendir.By Melita Mehmet.Seviyoruz seni abicim.

-Maçtan sonra üzerinde durduğumuz nokta , Hırvatların ve Çeklenin ne kadar tutulmuş(bkz.bizim lugat) olduğuydu.Arabada çalan şarkı da başlığa ismini verdi.Tesadüf diyelim.By Rascall Flatts.

%99.9

Yok arkadaş.Bu turnuva da ceza sahası içinde karşı karşıya pozisyonlardan gol çıkmıyor.Kalecilerin götü başı inanılmaz oynamaya başladı.Gol olmuyo o %99 luk gol pozisyonları artık.

En güzel vuruşu Semih yapmıştı İsviçre maçında,o da ofsayta kurban gitti.

Beyaz


Pazardaki satıcıların kafalarına boxer taktıklarını gördüğüm zaman anlamıştım bir efsanenin daha tarihin tozlu sayfalarına karıştığını.Malum pek de hoş karşılanmamaya başlamıştı.Beyaz donmu giyiyosun.ıyyy iğrenç.Nesi iğrenç kardeşim, hepimiz Şahin K. değiliz hoş.

Hem hani bu renk saflığın simgesiydi.Kıçımızın saflığına binayen giyiyoduk.

Kıssadan hisse.Cassano bile giyiyorsa,ben bu güneşli günlerde kafama şapka diye takar gezerim.

Endüstriyel bugs bunnyli boxer kültürüne karşı der,noktayı koyarım.

Kardeşler A.Ş

Babam: Lan bu Evra çok iyi topçu.Bi de 23 kardeşmiş bunlar.
Ben: Hayır 24,sonuncunun adı Ertem.
Babam: Nasıl?
Ben: Yok bişey tamam.

En başta gereksiz bi espri oldu diye düşündüm ama sonradan solaryumdan 5 gün çıkmamış hali aklıma gelince esprinin yerinde olduğuna kanaat getirdim.Babamın bile beynine soktuysan o kötü sesinle;

Yapma bunu bize Ertem yapma.

Luis?


İkinci Kalli vakası olur.
Uyuşamazsın.
Gereksiz macera olur.
İddialar ciddi.

Zico gibi şeker bi adamdan sonra çekilmez bu aksi ihtiyar be.Yanısıra;

Aziz Yıldırım sever takıma müdahale etmeyi.Kadroyu kendi istediği gibi görmeyi.Efsane Raul'u inat edip milli takıma almayan adama Kezman'ı aldırırsın! kadroya.

Hayaaaaat beni neden yoruyosun?

Kreatif Düşünceler

Uzaktan Kumanda

Taktım 5 lira
Çıkardım 3 lira
Takıyosun 5 lira
Çıkarıyosun 3 lira


Reklamın iyisi kötüsü olur.Bundan daha kötüsü olurmu onu bilemem.

Mis Mis

Son 3 4 gündür ara ara yağmur düşmekte.Evin bahçeli olmasından mütevellit dünyanın en güzel kokusu odanın içini doldurmuş bulunmakta.Bulsunlar şu formülü,yapsınlar parfümünü,solucan gibi gezinmeye razıyım ortalıkta.

(Solucanlar ıslak toprakta bol bulunur.Güzel kokarlar bu sebepten.Balık tutanlar bilir =)

Elalem

"They never start playing until they have no other choice. "


Kop forumunda bir elemanın Türkiye hakkındaki görüşleri.Şimdiye kadar yapılmış olan en iyi yorum bence.Türk medyasıda buna dahil.

The Turk


Yes we believe in miracles.

Nihat dikkat et yakın çekimde ağzın okunuyo.

Ama seninde dediğin gibi.

Gol amk be.

Trafik


* Ortalama 1.3 ytl den tek seferde 150 kişinin bindiğini varsayarsak ;

1.30 X 150 = 195 YTL

Bir belediye otobüsünün akıllı kutusuna! otobüs full çektiği takdirde akıttığımız para.Mahalleden mahalleye transfer için!Otobüslerin sabahları iş gidiş ve akşamları iş çıkış saatlerindeki vaziyeti malum.Ekstradan binmeden önceki bekleme süresi , binince çekilen eziyet vs.

* Sakaryaya otobüsle gideceğimi varsayalım.

14 YTL X 55 = 770 YTL full çeken bir otobüsün tek seferlik cirosu.

Bunun yanında bulunduğumuz konumdan otogara ortalama 5 ytl ye gittiğimizi düşünelim.Sakaryaya gidiş dönüş ücreti ortalama:

14+14+5+5+sakaryada vereceğimiz yol parası= yaklaşık 40-42 YTL

1.5 Dizel Clio ile ortalama 100 km hızla gidiş dönüş toplam yakacağımız mazot = 45 YTL

Halka toplu taşıma araçlarına binmeyi teşvik etmeye çalışan zihniyete bir kez olsun makam arabalarından inip bir haftayı tebdil-i kıyafet halinde ve ulaşımlarını önerdikleri toplu taşıma araçlarıyla sağlamalarını öneriyorum.

Kıssadan hisse;

Bu trafik bu zihniyetle nah biter.

ÖSS ye giren kardeşlerime geçmiş olsun dileklerimi gönderiyorum.Günün anlam ve önemine uygun bi post oldu sanırım.

BKP

Tuncay Özkan en sonunda kuruyomuş partisini.

Hayırlı olsun kendisine.

Seviyorum böyle bol enterli spaceli,boşluklu yazmayı Yılmaz Özdil misali.

Neyse ;

Seçim sonunda kaç kişisiniz öğrenebilme fırsatını bize verdiğin için teşekkürler.

Sızım Sızım



Benim içim sızladı,Kleopatranın kemikleri zangırdamıştır.Sen Kleopatra,Armağan Sezar.

Facebookta dolanan yazı var ya hani.

Bir papaz öldü hepimiz hristiyan olduk,Hrant Dink öldü hepimiz ermeni olduk,Allahım sen Bülent Ersoyu başımızdan eksik etme.

Amin

Dumanlı Hayat

Orda bir köy var uzakta.Köylüsü bile İspanyolca konuşan memleket.

Jakoben-göbeğini kaşıyan adam çatışması-ayrışmasının temelinde bu köylüler var.Bilmeyen öğrensin.

Ne adamsın Axel.Git işte İsveçe.

10 Numara


Efendim artık avrupa futbolunda yoktur bu olay.Başımız sağolsun.Brezilya ekonomisine büyük darbe oldu kanımca.IMF göreve!

Kaygısızlar


Burcu parkta kaydıraktan kaymaktadır

Çete elemanı 1:Abi senin kız kardeşini kaydırıyolar
Çete elemanı 2:Evet abi valla parkta böyle kaydıran kim bilir evde yalnız kalınca ne yapar =)

Sabahın köründe izlediğimi bilirim.Berbata olan düşkünlük sanırım.Başka bir şekilde açıklayamam o ruh halimi.

Soldaki elemanın atlas pasajında hediyelik eşya dükkanı var sanırım.Ne zamandır gitmiyorum Taksime gerçi ama,bir zamanlar hep görürdüm gittiğimde.

Arsenik

Kendileri gayet sağlam bi zehirdir.Yedinmi kalkamazsın.Sigarada da var.İçenler Gökçek'e bok atmasın.Acaipliklere o kadar alışmışızki,bu ülkenin başkentinin belediye başkanının halkını alenen zehirlediği haberi normal geliyor bize artık.Hıfzıssıhha açıkladı , sudaki değerler normalmiş.Bu yapılan da habercilik oldu.

Av hayvanlarının doldurulup dondurulmasında da kullanılıyormuş.İnsanlarda da aynı şekilde kullanılabilirmi merak ettim.Müzeye dikilecek çok adam varda bu memlekette...

Aşk Üzerine

Bir aşk için yapabileceğin her şeyi yaptığına inanıyorsan ve buna rağmen hala yalnızsan, için rahat olsun. Giden zaten gitmeyi kafasına koymuştur ve yaptıkların onun dudağında hafif bir gülümseme yaratmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır.

Sen kendini paralarken o her zaman bahaneler bulmaya hazırdır. Hani ağzınla kuş tutsan "Bu kuşun kanadı neden beyaz değil?" diye bir soruyla bile karsılaşabilirsin.. iki ucu keskin bıçaktır bu işin. Yaptıklarınla değil yapmadıklarınla yargılanırsın her zaman. Bu mahkemede hafifletici sebepler yoktur. İyi halin cezanda indirim sağlamaz.

Sen, "Ama senin için şunu yaptım" derken o, "şunu yapmadın" diye cevap verecektir. Ve ne söylesen karşılığında mutlaka başka bir iddiayla karşılaşacaksındır. Üzülme, sen aşkı yaşanması gerektiği gibi yaşadın.Özledin, içtin, ağladın, güldün, şarkılar söyledin, düşündün, şiirler yazdın. "Peki o ne yaptı" deme. Herkes kendinden sorumludur aşkta. Sen aşkını doya doya yaşarken o kendine engeller koyuyorsa bu onun sorunu. Bir insan eksik yaşıyorsa, ve bu eksikliği bildiği halde tamamlamak için uğraşmıyorsa sen ne yapabilirsin ki onun için? Hayatı ıskalama lüksün yok senin. Onun varsa, bırak o lüksü sonuna kadar yaşasın.

Her zamanki gibi yaşayacaksın sen. "Acılara tutunarak" yaşamayı öğreneli çok oldu. Hem ne olmuş yani, yalnızlık o kadar da kötü bir şey değil. Sen mutluluğu hiçbir zaman bir tek kişiye bağlamadın ki.... Epeydir eline almadığın kitaplar seni bekliyor.Kitap okurken de mutlu oluyorsun unuttun mu? Kentin hiç görmediğin sokaklarında gezip yeni yaşamlara tanık olmak da keyif verecek sana.Yine içeceksin rakını balığın yanında. Üstelik dilediğin kadar sarhoş olma özgürlüğü de cabası....

Sen yüreğinin sesini dinleyenlerdensin ve biliyorsun aslolan yürektir.Yürek sesi ne bilmeyenler, ya da bilip de duymayanlar acıtsa da içini unutma; yasadığın sürece o yürek var olacak seninle birlikte. Sen yeter ki koru yüreğini ve yüreğinde taşıdığın sevda duygusunu. Elbet bitecek güneşe hasret günler. Ve o zaman kutuplarda yetişen cılız ve minik bitkiler değil, güneşin çiçekleri dolduracak yüreğini...

Hayatı ıskalamaya lüksün yok senin.....

Nazım HİKMET

Çükületa


Cengiz AYTMATOV

Senden geniş nehir var mı ?
Senden aziz yurt var mı Enesay?
Senden derin bir dert var mı Enesay?
Senden özgür olan var mı Enesay?
Senden geniş bir nehir yok Enesay,
Senden aziz bir vatan yok Enesay,
Senden derin bir dert de yok Enesay,
Senden özgür özgürlük yok Enesay,

Zarf

Eren Derdiyok: Sezon başında Trabzonspor'dan teklif almıştım. Ancak benim futbol kariyerim açısından doğru bir teklif olmayacağını düşündüğüm için kabul etmedim. Şayeti Beşiktaş veya Fenerbahçe'den teklif gelirse bunu düşünürüm.''

Enflasyon sepetine futbolcularda eklensin.Hep söylenen vitrine çıkma olayı böyle birşey işte.

Bunun dışında eklentiler yapacak olursak:

Fatih Terime verilen bilmemkaçbin YTL teknik taktik açıdan pek umrumda değil açıkçası.

İşin iç yüzünü bilmemekle birlikte gurbetçi futbolcularımızın dediğine göre hepsi Türk Milli takımında oynamak istemiş ancak teklif gelmemesi sebebiyle diğer takımları seçmişler.Neden böyle açıklamalar yapmak zorunda kaldıklarını merak ediyorum açıkçası.Ne bize gol attılar diye vatandaşlıktan çıkarılacaklar,ne ülkeye adım atmaları engellenecek.O konuda avrupa ülkelerinden daha medeniyiz sanırım.Ancak dediğim gibi o açıklamaların nedeni ya bu adamların içinde milli takımımızda oynayamamak büyük yara olmuş,ya da politik açıklamalarla kendilerine Türkiye ye transfer olma kapısını açık bırakıyorlar.

Terimi eleştireceğim nokta şu olur;

Her gurbetçi adam bizim milli takımda oynayacak diye kaide yok.Şu an gurbetçilerimizin 4. jenerasyona ulaştığını düşünürsek bu tip firelerin yanı sıra kendi isteğiyle başka milli takımları seçecek vatandaşlarımızın olduğu göz ardı edilemeyecek bir olay.Kaldı ki bazılarının düşündüğü gibi 50 60 kişiden de oluşmuyor bu milli takım kadrosu.Ancak bu kadar parayı alan bir teknik direktörün ben bu işi çok iyi organize etmesi,ümit milli,19 yaş altı teknik direktörlerini bu oyuncuları keşfetmeye yönlendirmesi gerektiğini düşünüyorum.(görünen o ki şu an yapılandan daha fazlası yapılmalı bu konuda)En azından Türk Milli takımında oynamak isterdim diyen bir adam için ulan keşke bizim takımda olsaymış demek istemiyorum.Bu konuda da en büyük görev sanırım Fatih Hocaya düşüyor.

Hoca duy bu sesi.

1 ,2 ,3 ler yetmez

Tesadüfen? UEFA kupasını alan kadrodan 3 oyuncu kattık kadromuza.

1)Mehmet Yozgatlı: Beşikten Fenerli
2)Fatih Akyel: Eşikten Fenerli
3)Emre Belözoğlu: Dolar Euro paritesinden Fenerli

Yozlaşma nasılmı olur? İşte böyle.

1 2 3 ler yetmez,4 5 6 olsun

Aceto


Efsane geri döndü diyelim.Sen hep yaz biz küçük sevimli şişeler olalım(ben razıyım en azından).

Türkçe Olimpiyatları


Tamam olay hoş,ama herşeyi sahiplenmeye lüzum yok.Kardeşlerimiz çıkmış şarkı ezberlemişler,söylediler.Ortalığı yıkmanın ne manası var.

Şahsi fikrim organizasyonun 23 Nisan da gerçekleştirilmesi gerektiği yönünde.Belki olay belli bir zümreye aitlikten kurtulur.

Turnuva Gözlemleri

İkinci maçlar başladı,aklıma gelenleri,gördüklerimi yazayım şuraya,arada çalışayım dersime,aklımda kalsın ki muhabbet gelince dersime çalışmış olayım.

İlk maçlar sonunda en sevindiğim olay hiç kuşkusuz Yunanistanın bir dahaki maça futbol oynamak zorunda kalmasıdır.Hadi artık savunmanın ön planda olduğunu biliyoruz ama Yunanistanın oynadığı oyunun artık tarifini yapmak bile imkansız benim gözümde.Villa nın orta parmağının kırılmış olması ince bir mesaj olabilir Yunanlara.Grup maçları sonunda elenmeleri dileğiyle.

Yunanistanın bir önceki turnuvada oynadığı defansif futbolla şampiyon olması ve bu şampiyonluğu getiren gollerin duran toplardan gelmesi belli ki diğer takımları da oldukça etkilemiş.Gözüme çarpan noktalardan bir tanesi hemen hemen bütün takımların çeşitli duran top varyasyonları denemesi(biz hariç).Ön direkteki rakip takım oyuncusu tarafından kesilmeyen bir duran topumuzda herhangi bir çalışmamız varmı görecez inşallah.Halen elenmiş olmazsak.

Diğer gözüme çarpan nokta kontrataklar.Bu kadar çok kontraatak golü olmasının herhalde açıklaması "tesadüf"ten ibaret değildir.Hemen hepimizin ufakken oynadığımız takımlarda öğretilen ama mantığını anlamadığımız örgü bolca kullanılmakta.

10 sene önce oynanan futbolla bugünkü arasında oldukça büyük farklar mevcut , ama alınan hazda en ufak bir azalma yok.Futbolun ruhu bu olsa gerek.

İtalya ya değinmek gerekirse;Cannavaro Nesta gitti göt gitti desek yeridir herhalde.Bilmem kaç sene sonra 3-0 lık mağlubiyet aldı takım.Sadece bu mağlubiyet hatrına bile Donadoni ye yol verilebilir turnuva sonunda.Bu kadar rezil bir İtalya defansı yaratmak büyük başarı.Maçın başında milli marşı haykıran Materazzi den Alpayımsı hareketler bekledim ama o hakkını dünya kupasında kullandı kendileri.Hollanda da kanımca turnuva sonunda müzesine 15. sempati ödülünü götürür.En göze hoş gelen futbolu oynayan ama en babayı alan takım ödülü de denilebilir.Ödüle ikinci ortak büyük ihtimalle İspanya olur.

Bizim takımla ilgili söylenecek pek fazla birşey yok.Enteresanız vesselam.Artık biliyoruzki iyi günümüzde Brezilyayı yenebiliriz,bunun yanında alakasız bir şekilde Kazakistana puan kaptırabiliriz.Yumurtanın dayanmasını çok seviyoruz,çıkarmakta güçlük çekiyoruz,sonucunda da zaten adrenaline bulanmış,mutantımsı,hayret uyandıran sonuçlara imza atıyoruz.

Asıl bizimle ilgili söylemek istediğim şey farklı.Aday kadronun açıklanmasıyla maçların başlama düdüğü arasındaki sürede her türlü atar gider,ayrımcılık,küfür ,sinkaf olmazsa olmazımızdır.Takım sadece Fenerlilerden kuruluymuş,Galatasaraylılar olmasa takım oraya kadar gelemezmiş,Beşiktaş ruhu taşıyormuş takım vs..Bunların üzerine gol geldiği anda lan s.erim bu Galatasaraylının attığı gole sevinmem diyen,Volkan top kurtardığında kolun büzülseydi de çıkaramasaydın,tipinden yorumlar bekliyoruz maç içinde ama dediğim gibi enteresan milletiz.Bu lafları dedikten sonra Ardanın attığı gole en Fenerlisi " oğlumun adını Arda koymassam hipneyim",Lincolne atarından sonra ana avrat düz gittiği Volkanın t.şaklarını öpmek isteyen adamlar biliyorum ben bu ülkede.Maç sonunda da yine lan yine Fener kurtardı,panterdir bizim Galatasaraylılar panter laflarını duyup dinliyoruz keyifle bir dahaki düdüğe kadar.Türk olmak da böyle bir şey sanırım.