Oh ohh suyundan da....

Fındık alım fiyatları açıklandı . Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker, tombul fındığa Eylül ayı için kilogram başına 4 YTL, Ekim-Kasım döneminde kilogram başına 4,5 YTL, Aralık ayı ve sonrası için kilogram başına 5 YTL müdahale alım fiyatı uygulanacağı söyledi...

•bu fiyata iyi Fındık kırarız (!) Kefeli !


▌"Bizim Evin Halleri " dedin dedin en sonunda büyük bi kanala transfer ettirdin .
Büyüksün Kefeli... Çalık'la bağlantını araşTırTıyorum...
( dizi 1 Eylül pazartesi günü saat 17:20 'de ekranlara ATV'de merhaba diyecek.)

Yeşil Blog ¤ Microsoft, Windows Vista ve Windows XP kullanıcılarının masaüstü enerji yönetimlerini geliştirerek daha fazla enerji tasarrufu yapmalarını sağlayan bir uygulama başlattı.
Microsoft'tan yapılan yazılı açıklamada, ücretsiz olarak indirilebilen Verdiem's Edison uygulamasının, işletim sisteminin mevcut güç ayarlarını daha fazla enerji tasarrufu yapabilecek şekilde geliştirdiği, tüketici dostu, kullanması ve yönetmesi kolay bir kullanıcı arayüzü sağladığı kaydedildi.
Bilgisayarın enerji tüketiminin çok daha etkin olarak denetlenmesine imkan vererek karbon salınımını azaltan Verdiem's Edison'un, Microsoft ile çevreye duyarlı teknoloji ve süreçler konusunda farkındalığı artıran uluslararası organizasyon Climate Savers (İklim Kurtarıcılar) tarafından desteklendiği ifade edildi.


yazılımı » buraya « tıklayarak edinebilirsiniz.


►İnadına Franco ! ツ

Korkma !



Terasta bulunduğumuz süre içerisinde (2 buçuk saat**150 dk**9000 sn)
hiç yerinden kımıldamayan , bizi korkutan fakat bizden korkmayan , ışık saçan , patlayan, çemkiren , her türlü pisliği yapan bir bulut vardı...Kefeli ile ne olduğunu çözemedik, çözen ve bilen varsa bize yardımcı olsun isteriz .aşağıya dikkatimizi çekenleri yazdık.ben yardımcı olurum diyen olursa tez bize haber salsın .

■ fotoğrafta görülen bulut saatlerce yerinden oynamadı.
(cebirsel hesap yapabilecekler için yukarıda yazdık değerleri)

■gece saat 01:25 civarında bir planör uçak geçti . Pır pır :) çook yüksekten alakasız bi rotası vardı.

■ şimşek görüntüsü veren bu buluttan 3 sn 'de bir ışık fışkırmasına rağmen , fıssss -tısss-fosss hiç bi ses gelmedi .

■10 dk içerisinde tek bulut olmayan gökyüzünü bulutlar kapladı , fakat bizim "Işıksaçan"
hala aynı yerindeydi....

■ bulutlara şekil vermek çocukların hayal gücüne örenek olabilir ama 2 kişi aynı şekli görüyorsa ve bu ürkütücü bişeyse normal olmayan bişeyler sözkonusu....

Sesimizi duyan birileri varsa; LÜTFEN bize yardım edin....
elimizde video kayıtları ve fotoğraflar mevcut.

inadına Franco !




Leryn Franco ; bizimkisi bir aŞk hikayesi.... (:




Kutlu Olsun !


Büyük Taarruz'un zafere dönüştüğü gün.

Bugün balkon'a koştum sesleri duyunca .
Sadece bikaç saniye gördüğüm F16'lar , Türk Yıldızları ve göçmen kuşların sürülerini andıran askerî helikopterler .Kardeşimin söylediklerini duymuyordum, zira gözlerimi kısıp daha bi dikkat kesilmiştim gökyüzüne. O, heyecanla bişeyler anlatıyor ve soruyordu hâla.Sadece bakmıyor , görmediğim geçmişimiZi hayal ediyordum .Bu konuda hayal gücümün sınırları vardı maalesef . Tarihimiz hakkında öğretilenlerin dışına çıkamıyordu beynim.

▌Ne uçakların göğü yırtan sesleri , ne Türk Yıldızlarının Kırmızı -Beyaz jetleriyle gösterişleri (ki o kadar senkronizlerki sanki hepsi birbirine bağlı )nede helikopterlerdi beni etkileyen.
Bu sefer Tek şey yetmişti Gururlanmama, göğsümün kabarmasına ;
TÜRK olmak.


► Prof. Dr. Yurdakul'un anı kitabından, Muzaffer Kılıç anlatıyor:
26 ağustos'ta 1922 tarihinde şafakta başlayan büyük taarruz altı gün altı gece devam etmiş ve mehmetçiklerin aslanlar gibi saldırmalarıyla düşmanın büyük kısmı kılıçtan geçirilmişti.
31 ağustos'ta güneş türklerin büyük zaferiyle doğmuştu.
Aynı günün sabahı Atatürk'le harp sahasını dolaşıyorduk. Etraf binlerce insan ve hayvan ölüleriyle adeta bir mahşer yerini hatırlatıyordu.
Büyük asker bu manzara karşısında çok rahatsız oldular ve "bu feci manzara, bütün insanlık için utanç verici bir olaydır. Ama biz vatanımızı korumak için gerekli savunmamızı yaptık. Buna bizi zorladılar." demiş ve ölüler kaldırılıp gömülünceye kadar hiçbir yerli ve yabancı gazetecinin bölgeye sokulmamasını, kesin olarak emretmişlerdi."Bu feci manzarayı gören ecnebiler, yarın bizim için neler söylemezler." demişlerdi.Bunun üzerine, Atatürk'ün emri tutulmuş ve ölüler gömülünceye kadar bölgeye hiçbir gazeteci ve fotoğrafçı sokulmamıştır.
Böylece, o durum hiçbir gazetede resimlenmemiş ve fotoğrafla belgelenmemiştir. hala da o manzarayı gösteren bir resim yoktur

Yaz-Çiz

Geçenlerde cafede arkadaşlarla otururken, durduk yere şşt yaptım, cafede duyulacak şekilde. Kimse dönüp bakmadı. Bir espri bir millet üzerinde ne kadar etkili olabilir sorusunun cevabıdır.(bkz:her şşt diyene dönüp bakarmısın)

Hoş "malum
Tosun" yazılarını duvarda görüp gözlerini kapayan, ben bakmadım ki diyen insan da var bu memlekette.Ulan sanki o anda arkanda Tosun belirecek. =)

► Taşınacağız dedik ,bir türlü gidemiyoruz. Evin içi savaş alanı gibi. Kitaplığa bir el atayım dedim. Lise yıllarından kalma L-Manyak,Superman,X-Man çizgi romanlarımı buldum.Hey gidi günler.Gerçi böyle dedikten sonra çöpü boyladı hepsi.Şair ruhumun gelişmesinde Aşık Memo'nun rolü büyüktür.

Aşık Memo kimdir?

Leyla çok güzel araba kullandığından bahsetmiş. Karşıyaka'lıların genel özelliğimidir acaba diye merak ettim. Birkaç hafta önce,arka camında "bu arabada iki tane fıstık gibi 35½ lu var" stickeri olan bir araba Bağdat Caddesinde çok deli bir makasla önüme geçmişti.

-Kıssadan hisse diyecek olursak;
Her stickere inanmayın =)

Ümit Özat

Ümit Özat'ın kalbi sahada durdu!


Alttaki postla tamamen bağımsızdır. Postu girdikten sonra sitelere bir bakayım dedim. Ve şok oldum. Geçmiş olsun kaptan. Ben çubuklu resmini koymayı tercih ederim,sedyedeki resim yerine. Acil şifalar diliyorum kendisine.

Ecel

Hz. Süleyman ın sarayına kuşluk vakti saf bir adam telaşla girer. nöbetçilere, hayati bir mesele için Hz. Süleyman la görüşeceğini söyler ve hemen huzura alınır. Hz. Süleyman (a.s) benzi sararmış, korkudan titreyen adama sorar:

- Hayrola ne var? neden böyle korku içindesin? derdin nedir? Söyle bana...

Adam telaş içinde:
- bu sabah karşıma Azrail (a.s) çıktı. Bana hışımla baktı ve hemen uzaklaştı. anladım ki, benim canımı almaya kararlı..
- Peki ne yapmamı istiyorsun?"

Adam yalvarır:
- Ey canlar koruyucusu, mazlumlar sığınağı Süleyman! Sen her şeye muktedirsin. kurt, kuş, dağ, taş senin emrinde. Rüzgarına emret de beni buradan ta Hindistan a iletsin. o zaman Azrail (a.s) belki beni bulamaz. Böylece canımı kurtarmış olurum. medet senden!

hz. Süleyman, adamın haline acır. Rüzgarı çağırır ve:
- bu adamı hemen al. Hindistan a bırak!" emrini verir. rüzgar bu... bir eser, bir kükrer. adamı alır ve bir anda Hindistan da uzak bir adaya götürür.

Ertesi gün Hz. Süleyman, divanı toplayarak gelenlerle görüşmeye başlar. O sırada Azrail (a.s) gelir.Hz. Süleyman dün olanları hatırlayıp Azrail' sorar.
-Dün bana bir adam geldi ve ona hışımla baktığını söyledi.Sebebi nedir bana söyleyebilir misin?

Azrail (a.s) cevap verir:
- Ey dünyanın ulu sultanı! Hen, o adama öfkeyle,hışımla bakmadım. hayretle baktım. O yanlış anladı. Vehme kapıldı. onu, burada görünce şaşırdım. çünkü Allah (cc) bana emretmişti ki:

- "haydi git, bu adamın canını Hindistan da al! Adamı görünce şaşırdım.."Bu adamın yüz tane kanadı olsa yine de Hindistan'a gidemez" diye düşündüm. O yüzden kendisine tuhaf ve şaşırmış olarak baktım. Fakat Hindistan'a gidip adamı orada görünce daha da şaşırdım ve bana emredildiği gibi adamın canını Hindistan'da aldım.

Mesnevi--Cilt I

Full House


Eksik ne...

Nerede.. ?

Lolo'yu Sevmek



Karar veremiyorum ki kimi sevsem =)

RunLoLorun
Etiketler: 4 Huh! | edit post

yenilmez Armada

Arsenal şöyle Porto böyle , Fabregas çok tehlikeli, Adebayor uçuyor vs. vs.
ben analiz yapmayacağım .bi eksik ben kalayım (!)
Ama bana öyle geliyorki bütün zorluklara rağmen ( kendi içimizdeki sıkıntılar) bu gruptan rahat çıkarız._________________________________İnşallah.

el değmişken sıralama da yukardaki gibi olsun ...


Basın Toplantısı


Bkz: Boya göre ayarlanmış mikrofonlar =)

Parti #2


Futbol alimliği yapmak istemiyorum ama söylemeden de geçemeyeceğim;

Bu takımda önce Semih'in forması verilmeli,diğer 10 tanesi sonra dağıtılmalıdır.

İlla ki oynayacak bu adam başka çaresi yok.Tek forvetli oynayacaksan da Semih'i oynatacaksın,yarım forvetli oynasanda.15 milyon € verip aldığınız adamın ,Semih'ten iyi olmadığını görmek sanırım büyük bir acıdır yönetim için.

İlla iki forvet oynayacaksak ,ve Alex'ten de vazgeçilmeyecekse,Milan gibi oynamaktan başka çaremiz yok.Transfer de ona göre yapılmalı.Yani;

Gattuso,Pirlo,Seedorf,Kaka ortasahasını kuracaksın...

Alex'i klasik yeri, forvet arkasına koymak istiyorsan,iki kanat adamından birden vazgeçip,iki iç oyuncu bulacaksın.Mesela solda iyi bir Emre yapabilir o görevi.Sağda da iyileşince Deivid.Orta sahayı parselleyemiyoruz,her derin topta rakip forvetler bizim Edi-Büdü ikilisiyle karşı karşıya kalıyor.Bu taktikle 0 puan çekersek şaşırmam .. Yarın çıkacak takımların forvetinde Diarra olmayacak ..

Son sözüm resimdeki eleman için.Nasıl Guiza Semih'ten iyi futbolcu değilse,Josico da Maldonado 'dan iyi değil.Bu adam ilk geldiğinde de aynı şeyi söyledim,halen arkasındayım.Selçuktan da iyi,Kemal dende, Josico dan da..İnşallah yanılan ben olurum..

Çok zenginsin..Övünüp duruyorsun bununla...Parası da bilekliklerle fişlediğin adamların cebinden çıkıyor ..Rakibin olan bir takımın (Villareal) esas adamını alamıyorsun..(Senna).Yerine yedeğini getiriyorsun (josico)..Ki kendisi 33 yaşındadır..Benim gözümde tam bir fiyaskodur bu transfer..Çıkıp Aurelio dan daha da iyi oynasa bu adam,benim gözümde fiyaskodur.

Simao,,Stevic,,Josico..Yetmedi mi?

Son olarak;


Bizim için aziz olan Fenerbahçedir.

Parti..


Allah utandırmasın..

Ahval

Google da "eşek sudan gelinceye kadar seks" "konulusunu" arattırıp,bloğuma kadar düşen,fantazi dünyası atmosferi geçik 20 kişi kimdir hiç merak etmiyorum.Merak ettiğim,bu arkadaşların hayal dünyasında daha neler barındırabilecekleri.

*evet bende analtyics kullanıyorum.ego tatmini hakkımız ,söke söke alırız.

Format atılmış bilgisayarı yeniden eski haline getirmekten nefret ediyorum.

Trt nin dizilerinden de nefret ediyorum.Hele sevgi dolu dizi müziklerine fena halde uyuz oluyorum.Ama insanın diline yapışıyorlar.Babaanneee , süper babaanne..Bir de "bizim evin halleri" diye bir dizi vardı.Ziyan ötesiydi.Ona n'oldu acep?

Müthiş mimari zekanın eseri olan,dizayn harikası kavşağımızda 5 gün içinde 3 kaza meydana geldi."Alkolü almış,olmuş bi' dünya,görmemiş kavşağı yavşak", açıklamasıyla memur amca haftanın özlü sözüne imza atmış oldu.

Bizim kanun üstadı Göksel Baktagir'in Turkuaz adlı eserini günde 30 kez dinliyorumdur herhalde.Tek kelimeyle harika.Bık"a"mıyor insan bir türlü dinlemekten.

Unutulan edit: Son zamanlardaki favorilerimden biri de "Cafe Anatolia nın New Spring albümü.O da çok başarılı bence.

Eşek sudan gelinceye kadar SeKs !



Öldüren sekse müebbet hapis


İlk cinsel ilişki sırasında travma sonucu hayatını kaybeden kızın erkek arkadaşı hakkında müebbet isteniyor.

Kasten güç uyguladı
Henüz 18 yaşında ve muhtemelen ilk cinsel birleşmesini yaşamakta olan maktuleye isteği içinde olsa bile travma yaratmayacak şekilde ilişki kurmak zorunda olan şüphelinin, bu zorunlulukları göstermeksizin mağdurede gerek kan kaybı ve devamında şok, gerekse korku, ağrı sonrası gelişebilecek serebral iskemi (beyne gelen kan akımının azalması veya kesilmesi) yaratacak şekilde kasten güç uyguladığı anlaşılmaktadır. Olayda, şüpheliye yönelik olarak TCK’nın 83. maddesinde (kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi) belirtilen suçun unsurlarının oluşturduğu görülmektedir.

Şiddet yok ihmal var
*Maktülün rızasıyla şüpheli ile ilişkiye girdiği, olayda cebir, şiddet kullanılarak cinsel istismar suçuna ilişkin bulgulara rastlanmadığı, aynı şekilde cinsel ilişki sırasında maktulede bu tür bir travma yaratacak şekilde ağır fiziki baskı uygulayan şüphelinin tedbirsizlik veya dikkatsizliğinden bahsedilemeyeceği, ancak sonuçta ölümü istememesine karşın ilişki kurduğu sırada insani ve cinsel kurallar gereği yükümlü olduğu şekilde hareket etmemek suretiyle ölüme neden olmaktan sorumlu tutulabileceği anlaşılmıştır."


*böyle uzun bir cümleyi de ancak yurdum hakimi yazdırmıştır diye düşünüyorum,
zira orhan pamuk da masumiyet müzesinin cümlelerini anayasadan araklamış...

yeni düzenlenen yasaya göre;

► Halk eğitim merkezlerinde seks eğitimi verilecek .
► İlk yardım eğitimi ve cinsel eğitim eşzamanlı ve zorunlu olacak.
► ilk yardım sertifikasını almayan vatandaşlar Stajyer olarak seks yapacak yanında sertifikalı biri muhakkak olacak.
► bütün bunlara uymayan ve bodoslama seks yapanların cezai ehliyetine 3 ay el konacak ve tekrarı olması durumunda seks müsabakalarından ömür boyu men cezası alacak...

Coming Soon

^aklagelenilkEdit: yazı haberin servis ediliş şekline (başlık , sunum vs) bir eleştiridir.

İtiraf kutusu

"Bülent'e hayır diyecek erkek yoktur"

Bülent'in fiziğinden etkilenmedim. " Çok güzel kadındı " dersem yalan olur. Ama öyle tatlı dilli, öyle ilgili, öyle şefkatlidir ki ona " hayır " diyecek erkek yoktur. İstediği erkeği anında elde eder.
Armağan Uzun


İlk genç kızlık döneminde Bülent Ersoy' a büyük hayranlık duyduğunu söyleyen Nurseli İdiz " Bülent o yıllarda çok yakışıklıydı. Genç ve pırıl pırıl bir yüzü vardı. Ona aşıktım" dedi.
Nurseli İdiz

Hooligans

kefeli&axel

it is e feşınıbıl layf.

Süreyya Kop


Milli atlet Süreyya Ayhan Kop, Olimpiyatlar'da yarışamadığı için çok üzgün olduğunu, yarışması halinde altın madalya alabileceğini söyledi.


► bende diyorum ki ;
Ayrılda gel Süreyya, KOP da gel !
hacıCavcav

Srebrenitsa Soykırımı ● Radovan Karadziç







SREBRENİTSA _ Birkaç günde katledilen 10 bini aşkın erkek ve gençten geriye, kimliği dahi tespit edilemeyen ve çoğu torbalarda saklanan milyonlarca kemik kaldı. 1042 çocuk hâlâ kayıp. 570 gen kıza tecavüz edilip öldürüldü.Erkekler kurşuna dizildiler. Öldürülen masum insanların kemikleri torbalarda, yakınlarını kaybetmiş Boşnak kadınlar ise gözyaşlarıyla kayıplarını arıyor.




►Dünyanın seyrettiği katliamın sorumlusu, 12 yıl sonra yakalandı (!)...
yakalanmış (mış). Yani "..mış gibi" yapıyorlar .Nasılki Batı için böyle bir Katliam yok(muş)tu o misal...

Radovan Karadziç Lahey Savaş Suçları Mahkemesi'nde yargılanıyorMuş .
Kendi savunmasını yapacakMış , hakimin tarafsızlığına inanmayarak değiştirilmesini isteMiş, yeni bir hakim atanMış. ...Mış , ....Mış
Masal gibi yani, uyutmak için birebir hani...

►Büyüklerin (!) anlattığı yakın geçmişin popüler masallarını hatırladım şimdi bak ;

sonları 3 aşağı 5 yukarı aynı;

●bebek katili bi şerefsiz var onu yakaladık mı elimize mi verdiler (!) hatırlamıyorum pek,
belki de hatırlamak istemiyorum , uçağın içinde gözlerinin bağını açıp ; CEEE,BÖÖ tarzında bi karşılamayla Türkiye'ye hoşgeldin demişlerdi , gözlerini kırpıştırmıştı o da , onu itlâf etmediler ama masalın sonuna doğru bi kayalıklara bıraktılar tavşan misali...
Kardak mıydı neydi ? YOK o başka masaldı karıştırdım.
Neyse işte o da ölmedi ama rutubetten çürüyecek inşallah, tavşan yüzüp adadan kaçmazsa, yada uzaylılar ışınlamazsa şimdilik ., masalın ucu açık yani...
●ABD çok sevdiği Saddam'ı yakaladı sakalından bit ayıkladılar vs. sonrada traş ettiler ve The ENd.
●Sırp Kasabı dediler reytingler düşerken yakaladılar onu da traş ettiler ...

demem o ki saygıdeğer okuyucu ;
yüzbinlerce masum topraktayken ne yapayım ben o tiyatroları...çok pardon Mahkemeleri.
Söyletmeyin beni daha...


hacıCavcav



zamanınötesindengelenEdit: Kefeli canımCım teşekkür ederim ve münasip yerlerinden öperim.

2048 Erzurum Olimpiyatları

# İlk kez olimpiyat oyunlarına ev sahipliği yapan Türkiye de,federasyon başkanı Murtaza Arkasısağlam " memleketin her ilinde olimpik sporların yapılabileceği mükemmel tesisler var ,Erzurum'da bunlardan biri.Erzurum halkının spora düşkünlüğü ,futbol ve basketboldaki son şampiyonlukları sebebiyle Erzurum'u aday göstermeyi düşündük" açıklamasıyla,neden İstanbul'un aday gösterilmediği sorularına son noktayı koydu.

#Olimpiyatlara en fazla sporcuyu 68 sporcu ile Gaziantep yolladı.Bu rakam 2008 olimpiyatlarına gönderdiğimiz toplam sporcu sayısına eşit.En büyük hayal kırıklığı ise,toplam 30 sporcuyla olimpiyatlara katılan Fenerbahçe,Galatasaray ve Beşiktaş spor kulüpleri oldu.

#Olimpiyat oyunlarında devşirme sporcusu bulunmayan tek ülkenin Türkiye olduğu belirtildi.Devşirme sporculara karşı olmadığını belirten Başkan Arkasısağlam,ancak biz kendi evlatlarımıza yatırım yapmayı daha uygun gördük şeklinde görüş belirtti.

#Açılış töreni muhteşem görüntülere sahne oldu.En son teknolojinin kullanıldığını belirten yetkililer,bizde Çinliler gibi sahte ,kolpa iş olmaz.Çivisine kadar herşey orjinal malzemeden yapılmaydı,açılış şarkısını söyleyen çocuk da oldukça şirindi,daha şirinini bulmamıza gerek kalmadı, şeklinde konuştular mikrofonlarımıza.

#100 metre dünya rekoru ,Afyonlu sprinterimiz Rezzak Nişadır tarafından 9.48 dereceyle kırıldı.Önceki rekor 9.50 ile yine atletimiz Hüseyin Pelt'e aitti.200 metre yarışına da katılacak olan Rezzak,amacının kazanmak olduğunu belirtti.Rekor gelir mi sorularını ise "Usain deyyusu çok sağlam koşmuş,çok zor ancak deneyeceğim" şeklinde yanıtladı.Usain Bolt rekoru 2008 Beijing olimpiyatlarında 19.30 ile kırmıştı.

#Olimpiyatlara Michael Phelps'in 8 altın madalyalık rekorunu 9 madalya kazanarak geçme hedefi ile katılan Austin Whoops'un hayalleri,Trabzonlu yüzücümüz Deniz Uzunkulaç tarafından yıkıldı.100 metre kelebekte rakibine geçiş şansı tanımayanDeniz,"hamsi gibi yüzdüm arı gibi soktum açıklamasıyla herkesi kahkahalara boğdu.

#Bayanlar 1500 metre yarışını mikrofonlarımıza yorumlayan Süreyya Ayhan,kariyerine yön vermekte büyük hatalar yaptığını,ancak şu anki şartlarla,40 sene önceki şartların çok farklı olduğunu belirtti.Sporun her dalının çok geliştiğini belirten Ayhan,kendisinin zamanında hem devlet bazında,hem sponsor bazında yeterli destek görmediğini,Başarısızlık durumunda hemen kelle istendiğini ,ancak artık bu durumun değiştiğini anlattı.Anlattı da anlattı..

#Olimpiyat oyunlarında liderliği toplam 156 madalya kazanan Türkiye elde etti.Bu sayı şimdiye kadar olimpiyatlarda kazandığımız toplam madalya sayısından 30 eksik.

Birgün diyorum.Olur mu?

Yelena'yı Sevmek


Belki yükseklik korkumu yendiğim gün karşılaşmalıyız.Belki yükseklik korkumu altetmek için şu sıralar karşılaşmalıyız.

Soykırım

"Batılılar geldiklerinde ellerinde İncil, bizim elimizde topraklarımız vardı.

Bize, gözlerimizi kapayarak dua etmesini öğrettiler.

Gözümüzü açtığımızda ise bizim elimizde İncil, onların elinde topraklarımız vardı."

Kenu Kenyattu


Soykırım var mıdır Sudan da?Belki;

İddaa eden,yargılayacak olanlar meşhur batılı ülkeler.

Fransa,Hollanda,İngiltere,Portekiz,İspanya.

Bende karşılık olarak,Kızılderililer,Mayalar,Ruanda,Kenya,Uganda,Surinam diyorum.Oralarda olanların hesabını kim soracak?



Devşir

Hu,Zang,Bekele,Abeylegesse herneyse.

Bunlar Türk bildiğiniz üzre.Bu noktada sıkıntım yok.Bu sporcular sempatik olduklarından,yanlış ülke toprakları üzerinde doğduğundan filan Türk yapılmıyor.Madalya kazansınlar diye getirilip,bin bir türlü sıkıntı ve katakulli altında Türk yapılıyorlar.Elvan hariç,geneli ilk 10 da bile yok yarıştıkları dallar içinde.

Elin Etipyopyasından,benim memleket Zimbabwe den 20. olsunlar diye sporcu getirmenin mantığı nedir?Onlar yerine bizim sınırlar içinde doğmuş sporculara yatırım yapılsa,onlar 20. olsa farkeden ne olur?


Hıncal Uluç

"Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür. Mehmet Aurelio'ya da Elvan'a da kimsenin laf söylemeye hakkı yok. Söyleyenler kafatasçı faşistlerdir. Ben bunu her yerde okumaya hazırım ama Cumhuriyet'te olmasını kabullenemedim." diye yazmış köşesinde.


Cumhuriyet dediği,Cumhuriyet gazetesi malumunuz.


Ben hiç şaşırmadım açıkçası.Faşizm kötü şeydir kötü.

Arıza

Takıntılıyım.Otobüste,yanımda oturan şahsiyetin gazetemi okumasından hoşlanmıyorum.Pollyannayım,sayfa çevirmeden önce acaba okuduğu yeri bitirmişmidir,ayıp olmasın diye düşünürüm.

Tam sayfayı çevirecekken,"ya bi saniye" deyip elini gazetenin üzerine koyanlara hayranlık duyuyorum.Öyle biri olamam.İstesemde.

Bir fikir:Koltuklara metan gazı algılayıcı,ve tepesine ufak bir lamba konsun."Sıkıntı yapmadan osuran gevşek önleyici" koydum adını da.Hadi be Mercedes.Koymaz sana.

17 Ağustos

O viran şehir yok artık.Yıkık bir şehrin ayağa kalkışını gördüm ben.

İnsanlar uyumak için 3.02 olmasını beklemesin.Yaşıtım insanlar yüreklerini yırtılırcasına ,anne babalarının son çığlıklarını dinlemesin.Küçücük çocuklar tırnaklarıyla enkazda toprak kazımasın,anne diye haykırarak.

İnsanlar göz göre göre ölmesin.Ağlamasın bütün bir ülke.

Unutmadık sizleri.Unutturmayacağız.

Bu mübarek gecede,o gece hayatını kaybetmiş bütün vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum.

Derya - İshal 2


İsmiyle,mesleği ne kadar uyumlu.

Fenerbahçe,Türklüğü bir teneke kupaya sattı.

demiş.

Ben de şu kısıma dikkat çekiyorum.

Neden gitmiyorsun?.. (Kısa bir suskunluk) Galatasaraylı olduğun için mi?..
“Hem de nasıl?!.. Çok istediler ama çok zor...”

- Peki, 'Masraflarını karşılayalım, gel Fenerbahçeli ol' teklifi de mi gelmedi?
“Geldi elbette...”

- Samimi mi bulmadın, olacağına mı inanmadın, yoksa Galatasaray'ı mı bırakamadın?
“Hepsi. Bilirsiniz, sizi almak için her şeyi vaad ederler... Şartlarımı sundum, ama istediğimi vermediler.”


Çelişkiye bakar mısınız?Herşeyi vaad ederler dedikten sonra,istediğini vermemişiz diyor.


Sen Galatasarayı ne karşılığı satıyordun Derya?

Yazı İshali

Vladimir Putin...

KGB casusuydu.

KGB'nin yerine kurulan iç istihbarat teşkilatı FSB'nin başkanlığını yaptı.

İlham Aliyev...

Koltuğu babasından aldı.

Babası KGB generaliydi.

Mahmud Ahmedinejad...

Pastaran'dı.

Devrim muhafızı... Irak'ta, özellikle Kerkük'te gizli operasyonlar yürüttü.

Geç aşağıya...

George Bush...

Babasının oğlu.

Babası hem ABD başkanıydı.

Hem CIA başkanıydı.

Beşar Esad...

Koltuğu babasından aldı.

Amcası El-Muhaberat başkanıydı.

Tzipi Livni...

İsrail Dışişleri Bakanı.

Mossad casusuydu.

*

Ekip bu.

*

Bizimki hangi teşkilattandı?

İETT.

*

Mission impossible yani...

Hakikaten impossible.

Yılmaz Özdil

Yazacak birşeyin yoksa yazma efendim.

Hadi onu da geçtim.Ne demek istediğini de açık açık belirtmiyor ki,biri yazısıyla ilgili bir eleştiride bulunursa,efendim sen yanlış anlamışsın diyebilsin.

Doğrusu nedir Yılmaz Efendi?

Halkın içinden birinin başbakan olması mı rahatsızlık verdi? Ajan olmaması mı?Yoksa gerekli eğitimle donatılmadığını mı düşünüyorsun?

Ah sizi gidi.Bir gün çıkıp , ben buyum deseniz de,bizde,İett de rahatlasa.

1907 GENÇLİK Bildirisi


Senelerdir süre gelen ve Mtk maçı itibariyle son perdesini izlediğimiz sürece yönelik olup bağlı olduğumuz GFB grubunu bağlamayan, Grubumuz 1907 Gençlik’e ait manifestomuzdur.

Bizi biraz olsun tanıyanların bildiği üzere Mayıs 2000’de kurulduk. 17-18li yaşlarımıza denk geliyor bu süreç. Kuruluşumuzda Fenerbahçe’yi sevme ve yaşama biçimimizi tribüne endekslemiştik Aradan geçen 10 yıllık süre zarfında bu anlayıştan bir sapma söz konusu olmadı. Zaten olması durumunda varolmamızın bir manası kalmayacaktır. 2000 yılından itibaren attığımız her adımda tribününün gelişmesini misyon edindik.

Uzun zamandır yaşananların, bizce “Artık Yeter” kıvamına geldiği günleri yaşıyoruz. Bize, “olmadı ama” diye ahkam kesenlerin hiçbirisinin şu 4 yıllık süre zarfında bizimle zerre empati kurabilecek kadar bile eziyet çekmediği aşikarken, “bize biraz daha sussaydınız” temennilerinde bulunulmasını, hakaret kabul edecek bir raddeye gelmiş/getirilmiş durumdayız. Bugüne kadar, susuyorsak asaletimizden şiarıyla kendi yolumuza devam etme erdemini gösterdik. Bu andan itibarense susmanın ve haksızlığa karşı boynumuzu eğmenin erdemsizliğini göstermeyeceğiz. Bizim için gerçekleri konuşmanın asaletimizden kaynakladığı günler geldi artık.

Tüm bu süreçte yaşananları bilmeyen, bilipte hatırlayamamama bedbahtlığına düşen varsa hatırlatalım. 4 yıldır kendi stadımızda hatta deplasmanlarda bile akıl almaz bir tecrit politikasına maruz bırakılıyoruz. Mazlum psikozu içinde değiliz.GFB 4 yıldır kendi yönetimiyle , devletin kolluk güçleriyle , bazen de kendi stadında sahte Fenerbahçelilerle, bitmek bilmeyen yığınla desiseyle boğuşuyor . Boğuşmaya devam etmekten gocunma, atalet içine düşme gibi bir durum söz konusu değil kendi adımıza.

Bu zorluklara rağmen Fenerbahçe'mize tribün olarak en iyi nasıl destek verebiliriz diye düşündük..Hepimiz tanesi 1500 YTL olan maraton tribünü kombinelerini düşünmeden aldık.Kimimiz bunu gideceği tatilden vazgeçerek , kimi ekstra çalışarak ödedi .Bu fedakarlıklara , bu çabalara rağmen hala grubumuzun üstüne gelinmesi , her hafta farklı yollardan saldırı yapılması artık sabrımızı taşırmıştır. Biz tribünde gözlerimizi açtığımızda yanımızda bugün ağır ithamlarla baş başa olan Sefa Abi’yi ve ağabeylerimizi bulduk. Onu bir lider olmanın ötesinde ağabey olarak gördük. Ona olan saygımızı ve sevgimizi mücadelemizin yumuşak karnı olarak gören zihniyet, hakkaniyet namına tüm değerleri yerle bir eden bir kararla Sefa ağabeyimize ceza vererek, acziyete düşeceğimizi umarken sadakat mefhumunun ne manaya geldiğini unutmuşa benziyor.

Bu süreçte yayınladıkları bildirilerle GFB’li kardeş ve ağabeylerimize desteğini esirgemeyen tribün dostlarımıza sonsuz teşekkürler.Çoğunluğun aksine bu durum karşısında sessizliğini koruyan , politik davranmaya çalışan grup ve dernekleri de bu tribün aklının bir köşesine not etmiştir.Bunun yanında yaşanan onca sıkıntının getirdiği tecrübeye dayanarak söylememiz gerekir ki; en makul destek tribünde olandır. Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşamıyor. Her şeyi önüne katıp sürükleyeceğini zanneden kasırga bugün ivme olarak bize dönmüş gibi görünse de doyumsuz tahakkümü her yeri istila etmenin derdinde. Taraf belirleme de orta yolu bulma dönemleri geçti. Şimdi safları sıklaştırma zamanı. GFB’ ye en anlamlı destek tribünde verilmeli, birlik olmanın hazzı ve asaleti sanalda değil tribünde yaşanmalıdır.

Bizim için artık bitiyorlar, bitecekler diye öngörülerde bulunuluyor. 4 yıldır bizi yıpratan bir sürecin en çetrefilli dönemlerine girdik. Biz, ölünecekse bile savaşarak ölmenin asaletine inanıyoruz. Öyle ölümün çok afilli olacağının farkındayız. Ama pes etme gibi bir düşüncemiz asla yok.Tek bir kişi dahi kalana kadar Fenerbahçe’mizin, tribünümüzün, GFB’nin, ağabeyimizin yanında olacağız, Fenerbahçe ve tribüne dair ne varsa koruyacağız. Biliyoruz ki Allah iyinin ve doğrunun yanındadır.

Bizim tek bir isteğimiz var.. Bırakın pankartımızı asalım, davulumuzu çalalım, parasıyla aldığımız kombinelerimizle Kadıköy’ü eski haline getirmeye çalışalım. Başka hiçbir isteğimiz yoktur. Artık bu tribünü rahat bırakın..

Bitip tükenmeye, hele bitirilmek gibi edilgen bir vaziyette beklemeye hiç niyetimiz yok. Bilakis ahlaklı bir isyan halinin yaklaştığını görüyoruz.

Allah iyinin ve doğrunun yanındadır.

Saygılarımızla,
1907 GENÇLİK

Teşekkürler Hepinize

30 yıla dayanan geçmisi ile KFY`nin takıma,taraftara, tribüne ve camiaya bakışı, duruşu herkesçe bilindiği gibi bir gün bile değişmemiştir. Fenerbahçe için varolan KFY, Fenerbahçe tribünlerinin düşürüldüğü duruma karşı yıllardır tepkisini açık ve net ortaya koymuştur.

Son günlerde yaşanan gelişmeleri değerlendirilecek ve şaşırılacak bir durum olarak görmüyoruz. Beklediğimiz gelişmeler olmuş ve tahminimizce de bu tatsız olaylar yaşanmaya devam edecektir.

Taraftarlık bilinci ve sorumluluğunda düşünen ve davranabilenlerin ortak endişesi olan tribünlerimizin geldiği son durum için maalesef ümitlenecek hiçbir soyut/somut adım ve çare göremiyoruz. Yıllarca üstüne koyarak geliştirdiğimiz, daha güçlü ve tek parça olması ve bunun yanında takıma, kulübe ceza aldırmamak adına verdiğimiz çabalar ile Avrupa dahil olmak üzere herzaman takdir alan tribünlerimizin, maalesef çok saygı duyduğumuz ama neden yaptığı konusunda en ufak bir fikir yürütemediğimiz başkanımız tarafından yok edilmesini üzülerek izliyoruz ve soruyoruz; nedir paylaşılamayan, nedir bu inatlaşma, nedir bu kavga, kime ne faydası vardır !!!.... Geçtiğimiz sene ve bu son olayda, başkanımız tarafından tribün gruplarına veya tribüncü ruhu taşıyan renktaşlarımıza yapılan haksız itham ve hareketlerde, Fenerbahçemiz`in çıkarları için susmamız, sanıyoruz ki olaylara tepki vermediğimiz ya da bu yapılanların haklı olduğunu düşündüğümüz şeklinde bir tablo ortaya koymuştur. Bilinmesini isteriz ki; sessizliğimiz saygımızdır, tepkimizdir ve belki de ümitsizliğimizdir.

Kfy olarak bizler; daha sezon başlamadan tribünlerimize yapılan bu çok tatsız ve kasıtlı saldırılardan ve buna mağruz kalan arkadaşlarımıza karşı takınılan dostane olmayan tavırlardan son derece rahatsız ve o derecede üzüntülüyüz.

Tribüne her koşulda emek veren, yaz-kış, yurtiçi-yurtdışı demeden çubuklu formanın temsil edildiği her yere imkanları elverdiğince gitmeye çalışan ve yaşadığımız bu vahşi endüstriyelleşme sürecinde belki de en büyük sıkıntıları çekmesine karşın, Fenerbahçe mücadelesinde her zaman gururla yerini almış olan Genç Fenerbahçeli arkadaşlarımıza yapılan bu haksızlığı şiddetle protesto ediyoruz.

KFY



Üç sezon önce tribünlerdeki gidişattan rahatsız olduğumuz için mabedimizde açtığımız pankartta bu sözler yazılıydı. Bu sözler, sadece bir tribün grubu olmayan 1907 ÜNİFEB’in tribün konusundaki değişmeyen duruşunun özetidir. Biz, üniversiteli gençler, Fenerbahçe’nin aydınlık geleceği olma amacıyla çıktığımız bu yolda en başından beri bu duruşumuzun arkasındayız. Ancak, son yıllarda kulübümüzün Avrupa’da en büyük olma yolunda attığı adımları desteklerken, bunun sonucunda eriyen taraftarlık ruhu ve ayrıca iç yüzüne tam olarak hakim olamadığımız bazı tribün olayları karşısında kaygılanmaktayız.

Üzüntümüz odur ki; yitip gitmekte olan, bir zamanların efsanesi Fenerbahçe tribünlerinden başka bir şey değildir.

Bizler, aynı renklere aşık insanların, konumu ve sıfatı ne olursa olsun Fenerbahçe etrafında tek bir yumruk olacağı günlerin hayaliyle yaşıyor ve bunu arzuluyoruz. Hayallerimizi gerçeklere dönüştüreceğimiz güne kadar, aynı dik duruşu sergileyeceğimizi ve bu anlamda üzerimize düşenleri eksiksiz yerine getirme gayretinde olacağımızı da kamuoyunun bilmesini istiyoruz.

101 yıllık Fenerbahçemiz’in tribünleri, bizlere dedelerimizden, babalarımızdan mirastır. Futbolun endüstriyelleşmesi ile birlikte kaybetmeye başladığımız tribün ruhunu yaşatmak adına elimizden gelen her şeyi yapmakta olduğumuzu ve bundan sonra da yapmaya devam edeceğimizi camiamıza bir kez daha duyuruyoruz.

Bütün bunların yanında, tribünlerimizde sadece maddi katkı yaparak yer alan seyircilerimize de saygı duyuyoruz. Ancak bizim onlara duyduğumuz saygı kadar, onların ve camiamızın da tribün ruhunu yaşatmaya çalışan bizlere saygı göstermesini bekliyoruz.

Çünkü biliyoruz ki tribünler, onu yaşatan taraftarlarıyla güzel.

1907 ÜNİFEB Fenerbahçe Derneği



Kuruluş amacı kulübüne tribün desteği vermek olan Eurofeb‚ son 5 yıldır tribün desteği yanında başka alanlarda da gücünün yettiği oranda Fenerbahcemize maddi manevi destek vermiştir.

Kurumsallaşan Fenerbahçemizin Avrupa`da her gecen gün söz sahibi olması bizlere gurur vermektedir. Buna bağlı olarakta Avrupada tribün gücü oluşturmak üzere yola çıkan bizler‚ stadımızda her geçen gün azalan tribün desteğini üzülerek izlemekteyiz. Korkumuz‚ endüstriyel futbolun takımına her koşulda destek veren ve yaşam biçimini Fenerbahce olarak seçen insanların yavaş yavaş tribünlerde azalması‚ genç nesillerin bu bilinçten uzak yetişmesidir.

En son Fenerbahce tribünlerine sınırsız emeği gecmiş Genç Fenerbahçeliler grubunun bazı üyelerinin karşılaşmalardan men cezası aldığı açıklanmıstır. Bizler ceza alan bazı kişilerin ceza almalarına sebep olan olay mahalinde olmadıklarını biliyoruz.

Hiç bir şekilde stadımız içerisinde ya da dışarısında hoş olmayan olayları tasvip etmemekteyiz ancak olayların içinde bulunmayan insanların da ceza alması adil değildir. Cezayı veren ve verilmesine vesile olan mercilerin‚ yanlış bilgilendirilmeleri sonucunda verildiğine inandığımız bu cezaların‚ kulübümüzün de yardımıyla kalkacağına ve suçsuz insanların ait oldukları yere yani Fenerbahçe tribünlerine geri döneceği umudunu taşımaktayız.

Avrupa`da bir çok büyük kulüpte olduğu gibi kulübümüzün tribün grupları ile sıkı işbirliği içinde olması en büyük temennimizdir. Bu diyalog bir çok yanlış anlaşılmayı ortadan kaldıracağı gibi organizasyonları kolaylaştıracak ve tribünlerimizin efsane günlerine dönmesini sağlayacaktır.

Fenerbahce kulübü ve taraftarı olan bizlerin en büyük şansı Aziz Yıldırım gibi bir başkana sahip olmamızdır. Başkanımızın her alanda olduğu gibi Fenerbahçe camiasının temel taşını oluşturan tribünlerimiz konusunda da eminiz ki yapabileceği çok şey vardır ve Başkanımızın katkısıyla eski efsane günlere dönmek hayal değildir. Kombine karti olan renkdaşlarımızın koltuklarında oturarak ya da kimseyi engellemeden ayakta maç seyretmeleri en doğal haklarıdır. Stadımızın belirli bölümlerinin ayakta maç izlemek ve maç boyunca susmadan bağırmak arzusunda ki taraftara ayrılması‚ bu durumun tüm taraftarlara duyurulması ve belirli bölümlerin bilet fiyatlarının (kombinelerinin) ülkemiz ekonomik koşullarına göre belirlenmesi‚ eminiz ki bir çok sorunu ortadan kaldıracaktır.

Fenerbahce Başkanlığı sıfatını başarıyla‚ onurla taşıyan bir lider olarak kendisinden bu gidişata son verecek hamleleri yapmasını rica ediyoruz.

Tüm Tribünlerin Birliği ve Dirliği adına

EuroFeb

Dinara Safina


Moskova doğumlu,Tatar kızı.Marat Safin in kardeşi aynı zamanda.

Sansasyonel birisi değil.Çok güzel de değil,diğer meslektaşları gibi.Belki, işte Safina vuruşu denilecek özel bir stili de yok.Bende zaten aman aman tenis hayranı bir sporsever değilim.Ama başka hiçbir tenis maçından alamayacağım hazzı veriyor bana onun maçları.

Gözlerindeki hırsı okumamak imkansız.Yaptığı basit hatalar sonrası hareketleri,karşısındaki rakibini "acaba ben bu kadar kazanmak istiyor muyum? " diye düşündürüyordur kesin.Müthiş duygu seline sahne oluyor maçları.Fransa açıkta,yarı final maçında,ilk seti vermiş,ikinci sette 5-2 mağlupken,maçı kaybetmek üzereyken herşeyi tersine döndürüp,önce seti,ardından maçı hemde 6-0 lık bir üçüncü set sonunda alabilecek azme,hırsa sahip bir sporcudur kendisi.Bende hayran kalıyorum böyle sporculara.

Bugün de olimpiyatlarda finale çıktı.Kazanmasını yürekten diliyorum.

Partizani


Öncelikle orada 1907 Gençlik pankartını görünce çok hislendim,içim kıpır kıpır oldu=) Bazılarına kapak olmuştur.

GFB oradaydı ,A.Y neredeydi ?


Maça gelecek olursak,aslında tam beklediğim gibi başladı.Partizan'ın kendi evinde taraftar desteğiyle maça hızlı baklamasını,bizimkilerin de herzamanki ayakta top tutma becerileriyle ilk 20 dk yı bu şekilde atlatacaklarını düşünmüştüm ama Selçuğu unutmuşum.Bu adamın topu alıp ,kontrol edip,ayağından çıkarma süresi takriben 10 saniye.Hadi herşeyi doğru yapsa razıyım,20 saniye geçsin isterse..Ama adam bildiğin el bombası.25 metre arkasındaki adam,rahatlıkla bu adam topla ne yapacağına karar verene kadar gelip topu ayağından alabilir.Hele bir de beceremediği halde yapmaktan vazgeçmediği varyete hareketleri vardır ki..No comment.Defansif özellikleri zaten inanılmaz zayıf bence.Defans öncelikle önsezidir.Nerede duracağını iyi bilmen gerekir ki Selçuk'ta gram bulunmayan bir özellik.Maldonado'nun Selçuğun arkasında oturmasını mümkün değil kabullenemiyorum.Maldonado ,Selçuğu 5 e katlar,top diye oynar.Bence..

İlk yediğimiz golde Volkan'dan ziyade Gökhan'ın kademeye girme konusunda hatalı olduğunu düşünüyorum.Zaten Gökhan'da ilk formayı aldığı zaman ki pozitif elektrikte azalma var gibi geliyor.Ya da gözümüz alıştı ondandır.

Güiza enteresan bir adam.Kezman'dan daha kuvvetli olduğu kesin,topu ayağında daha iyi sakladığı da.Ancak Kezman'ın tek vuruşla attığı golleri atacak bir futbolcu değilmiş gibime geliyor.Nitekim ikinci yarıda bir pozisyonda topu durdurmayıp ,tek vuruş yapsa öne geçecektik.Yine de derin koşuları falan tehlikeli.

Maldonado oynamayacaksa bu takımda,acilen bir ön libero ve iki kanatta da oynayabilecek ,solak bir futbolcu lazım.Vederson benim gözümde hiçbir zaman alternatif olmadı nitekim.Ön liberoda eğer bu taktikle oynamaya devam edeceksek,Xabi Alonso'dan ziyade,Cambiasso,Albelda tarzında olmalı bence.

Galatasaray için şunu diyebilirim.Takımdaki oyuncuların,ileri uçta artık Hakan Şükür olmadığını öğrenmesi lazım.40 dakika boyunca defanstan ileriye top şişirdiler.Maça tv de sonradan rastlayan bir adam,maçın son 10 dk.sı ve Galatasaray şişirme toplarla gol arıyor diye düşünürdü sanırım.

Partizan burada bize rakip olamaz ama Galatasaray'ın işi,hele bir de yağmurlu olursa hava oldukça zor.

Nev-i şahsa Münhasır

Tanırsın insanları,tanıdıkça herkesin envanterini çıkarırsın kendi içinde.Okumasını bilirsen sonuçları,fazlalığa yer olmaz hayatında.Bazen söylersin içindekileri,bazen belli edersin bir bakışınla.Bazıları önemlidir,bazıları değil.Okumasını bilirsen sonuçları görürsün ki,vazgeçilmezler vardır aralarında.Her ne kadar gurur yapıp kimse vazgeçilmez değildir desen de,içinden sana haykırıp itiraz eden şeyleri duymazdan gelsende,eksikliğinin hissi acıdan daha keskindir.Acıyı görürsün istemsiz, yaralarına bakarken.Şaşırır,ürkersin.İtiraz edersin kendine.Koşmaya başlarsın , sana bir adım gelmesini beklemeden.Vazgeçmemelisindir.İzin vermemelisin gitmesine.Görmüşsündür,orada,olması gereken yerdeki boşluğun büyüklüğünü.Koştukça görürsün,yorgun değil güçlü,bitap değil mutlusundur.

Koşman gerekir bazen,kovalaman..

Sylvester gibi,Tweety gibi..=)

Çek Bi' Fatality


Vaziyet #3

# Olimpiyatlar başladı da,en azından bir eğlence çıktı.Futbolsuzluk ne kötü şey yahu.Bütçeyi sarstı.Can sıkıntısından her gün dışarı çıkarsak öyle olur.

# Derya Büyükuncu kaç yaşında? Kendimi bildim bileli yüzer bu adam.(hatta ilk adını duyduğumda bayan olduğunu düşünmüştüm).Yani diğer rakiplerinin yanında yüzmeye çalışır desek daha doğru olur sanırım.Demin elemelerini izledim.Yine 7. oldu serisinde.Olmuyo' be Derya'cım,bırak sen bu işleri.

#Konu yüzmeden açılmışken;

Sırtüstü yüzememe sıkıntım var.Boğulacak gibi oluyorum.Çok da denedim öğrenmeyi,olmuyor.Hayır benim gibi Karadenizli bir adama yakışmıyor.Neyse , ben çaktırmadan yüzüstü gitmeye devam edeyim en iyisi=)

# Mahallemizde çiğköfteci varmış da benim haberim yokmuş.Zaten köşede ufacık bir dükkan ama adam hakkını vermiş.Ligin ilk haftası Antep deplasmanına gitme düşüncem de var.Oralarda asma yaprağına sarıp veriyolarmış çiğköfteyi.Gidelim de gerçek kebabın,çiğköftenin tadına bakalım.Zira arkadaşların çok methettikleri yerler var.(Axel'in takriben 3 sene önce, kendi ellerimle yoğurdum,alın terimi akıttım dediği bir çiğköfte vardı ki..vardı yani.Bayağı başarılıydı.Ama ben yinede Axel'in yaptığına inanmıyorum.)

#Facebookta poker oynarken masadan biri "Kefeli,are you really zim" yazdı.Zim nedir ki evladım ,"adam gibi adam konuş benle" dedim.Meğer zimbabwelilere zim denirmiş.Yok mok dedim.Daha sonra neden zimbabwede değilsen zimbabwe networkundesin diye sordu.Çok tutuldum ,masadan çıktım.Sanane totoş,facebook nüfus müdürü müsün?

#Antalya'daki orman yangınının ardından "en azından artık buralarda kene yok"açıklamasını yapan amcaya kontra olarak saçınızda kepek varsa saçlarınızı tutuşturun önerisini getiriyorum.Bir de deyyus kelimesi Zeus tan türemiştir diyen vardı,aklıma geldi şimdi.=))

# Esip gürleyen ,diklenen Saakaşvili,ateşkes istemiş.Ne oldu?Amerika'dan beklediğin destek gelmedi mi?Olan yine gariban sivillere oldu.Rusya'da hazır fırsat çıkmışken ne kadar zaayiat verdirirsem o kadar iyi mantığıyla kara,deniz , havadan ablukaya almış.Yazık..

Ruh

Olimpiyat Ruhu, rakibin halterin altında kalma tehlikesi geçirmiş,dizi dönmüşken,ekran başında "yaşasın gümüş madalya aldık"diye çemkirmek midir?

Mahalle Baskısı

K.Sunal: Bonjur deyin bakim lan Albaya!

Çocuk1: Boncur
Çocuk2:Boncır

Kapıcılar Kralı

Yakışır

Ama ne Anadolu kadını,

Ne taşra kadını,

Ne gecekondu kadını..

Ne köylü kadını..

Ne kentli kadını.

Giysinin tümünde berbat bir kesim. Kenarları şeritle donatılmış beyaz bir
ceket. Boyu üzerinde karar verilememiş beyaz bir etek, burunları açık rüküş
iskarpinler, gırtlağa dek dayanmış siyah bir bluz, kara gözlükler ve de
beyaz bir türban.


Ve İ.Selçuk moda sektörüne el atar.

İ.Selçuk vs. C.İpekçi

Hayırdır?

Facebookuma bir bakayım dedim.Bizim Mark (Zuckerberg) pm yollamış.Uzun zaman oldu demiş.Karşılık yolladım bende,"bana bu kalbinden temiz beyaz profili verdiğin , link sahibi ettiğin için"diye başlayan.Kerata.

Genç


Bu adam hakkında çok uzun bir yazımı yazmalı?Yoksa 2 satır yeter mi?

Genç Semih.

Yanındaki de Fahri Tatan.O kendine yazık edenlerden.

Bomba

Teşvik-i Mesai

Mezura


Anneannesinin mezurasıyla boyunu ölçen,kısa çıkınca tekrar ölçüp 15 cm fazla bulan,evinin duvarlarında kurşun kalem izi olan(boy ölçerken çizilir) kaç kişi mevcut?

Çizgiler

Belki simetrikgillerden biri görür ,gıcık olur diye 4 kaldırım taşının birleştiği köşelere basmayı çok seviyorum yürürken.

Aslında bende çizgilere basmamaya özen gösteririm,bu arıza hastalığımla da gurur duyarım ama,bazen deliler hastanesinde ki en deli gibi .bnelik yapasım geliyor millete=)

Dipnot:Space tuşum işlememeye başladı.C iki kere basıyor,m de de sıkıntı var.Nedenolabilir?

Gezegen


Bengünün yeni şarkısını dinledim az önce.Şarkı bas bas ben Serdar Ortaç şarkısıyım diye bağırıyor.(öyle tahmin etmiştim ki nitekim öyleymiş).

Şarkıyı Serdarın sesinden dinlediğinizi düşünün.Aynı melodiler,aynı tarz ,aynı tarz...Bu kadar kendini tekrar edip te yine de tutulmak büyük başarı.Adam kendini pazarlamayı iyi beceriyor demekki.Ama yine de değiş biraz be..Sen değil,şarkıların.

Saü GFB




Benim saçlar maşallah peruk gibiymiş.Son iki resim 2004 yılından.Bahar şenliğinde, kampüste tek kelimeyle şov yaptığımız sene.

Axel biz pankart yapalım,çalışalım,sen nerelerdeydin söyle bir hele!! =)

Türk Telekom Stadı

Size bir şeyhler oluyor.

Ali Sami Yen adını değiştirebilirler mi?

Spor kompleksine Ali Sami Yen adını verip,stadın adının Türk Telekom olmasını taraftarlar kabullenebilir mi?

Napoleon gerçekten para para para yı bugünler için mi söylemiş?

Miguel sağ bek Monteiro forvet

Galatasaray, Valencia'nın ve Portekiz Milli Takımı'nın sağ beki Miguel Monteiro'nun işini bitirdi. Sarı-kırmızılı kulüp, son yabancı hakkı için ünlü golcü Fernando Morientes'le görüşüyo..

Sabah Gazetesi.



Öyle bomba adamdır bu Miguel.Adı sağ bek,soyadı forvet oynar,aradaki boşluğu göbek adıyla doldurur.

Benim eksiğim nedir şu spor servisinde çalışan gazetecilerden?

Not:Ramos'tan sonra en beğendiğim sağ bektir.Alınırsa büyük iş yapmış olur ezeli rakibimiz.

Keneler

Antalya'daki yangının boyutunu, "Bölgedeki zarar Hiroşima'ya atılan atom bombasının yarattığı hasarla eşdeğer" sözleriyle özetleyen Orman Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Kurtulmuşlu'nun açıklamaları ise dikkat çekiciydi: "Yangının bir tek iyi tarafı, bu ormanlarda kene kalmadı. 1940 ve 1950'li yıllarda bölgede çıkan orman yangınlarının kayıtlarına bakıldığında, bazı büyük yangınların orman köylülerince çıkarıldığı anlaşılıyor. Köylülere sorulduğunda 'bu ormanları yakmazsak hayvanlarımızı keneden kurtaramayız' dedikleri kayıtlarda yer alıyor. Yani geçmişte insanlar hayvanlarını keneden kurtarmak için civardaki ormanı ateşe vermişler."

Yorgan gitti kavga bitti.İyi mi?

Köyüm




Havasına ,suyuna kurban.

Sürmene/Trabzon

Sizede Oluyor mu?

Bazı bloglarda,sahiplerinin resimlerine rastlıyorum.Bu muymuş lan? diyorum.O kadar entel ,kuntik yazıları yazan şahıs.Halktan biri ben gibi.

Ne bekliyorsam artık.

La Linea



Bizim jenerasyonun sayılı eğlencelerinden biri.Bayum badum.

www.bobiler.org




Eşkiya

Keje..Keje..
Beni hapiste vurdular Keje..Ölmedim..
Hastalandım,bi ciğerimi orda bıraktım..Gene ölmedim..
Çok dövdüler beni..Kan kustum,ama ölmedim..
Yaşadım..
Seni bir kez daha görebilmek için yaşadım..
Şimdi bana dediler ki..
Kimse sesini duyamıyormuş..
Susmuşsun..
Benimle de konuşmayacak mısın Keje?
Sesini duyamayacak mıyım?

Sen ne güzel filmsin Eşkiya.

Kemerburgaz

Bok koktuğu günleri biliyorum.İstanbul'un çöplüğüydü.Halen daha rüzgar esince filan gelir o koku.Artık ilçeye Porsche den aşağı bir otomobille girdinmi yan gözle inceleniyorsun.Villa siteleri söylemiyorum bile.Starbucks ından Dominosuna ,bilmemne kuaförüne kadar bilimum lüküs mekanlar barındırır olmuş.Hele belediyenin yol yapımı için hummalı çalışmalarını görmeniz lazım.Bizim evin önünden geçen ana cadde öyle kaymak gibi değil.Zengin nerede hizmet orada,n'aparsın.

Benim gözümde hala bok kokan çöplük gerçi.

Lütfen

Açmışım güzel güzel müziğimi,bloglararası bağlantılar kuruyorum,birinden diğerine geçiyorum,yorgunluk atıyorum bir nevi.Herşey güzel ama bazı bloglarda ben playa tıklamadan çalan şarkılara uyuz oluyorum.Yahu neden zorla dinlettiriyorsunuz.Sanki beste-güfte sana ait.Blogiçi despotizm =)


Edit:Hele bir de,bir olay üzerine,beğenmezsen okuma,zorlamı okutturuyorlar,beğenmezsen dinleme,beğenmezsen bakma kültürü gelişti ki mantar gibi de yayıldı.

Ulan dana ,okumadan ,bakmadan,görmeden nasıl beğenip beğenmediğime karar vereceğim?Hadi onu da geçtim,insan sevmediği bir şey hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyemez mi? Sepet gibi oturduğun yerden sallamaktır diğeri.Zaten yeterince adam var böyle.Bizde mi sabahtan akşama göbeğini kaşıyan adam olalım?

Edit 2: Sarbon' un bloğunu özellikle takip etmeye başladım.Müthiş bir gözlem yeteneği var.Kelimelere dökmekte de gayet başarılı =)

Vaziyet

# Dediğim gibi 1,5 kredi için okul uzadı tekrar.Aralığa mezunum inşallah.Gençlik ( Ferhat , Cenk , Murat, Ömer ,Nuri Abi) havuz keyfi yaparken ben köşede bir tenhada finallere çalışmakla meşguldüm.Adaletin bu mu dünya ? ...

#Alamanya'ya arkadaşımın yanına gitmek istiyorum.Ancak 15 gün içinde taşınıyoruz.E ondan sonra ramazan başlayacak zaten.E çocuk da Eylül 15 te Türkiye'ye dönecek.Sanırım gidemiyorum.Bari haftasonlarını değerlendirelim sağda solda.Kısmetse her haftasonu bir yerlere kaçma niyetim var.Niyette kalmaz inşallah.

#Aklıma bir dünya soru geliyor ama laptopun başına oturduğumda unutuyorum hepsini.Aşırı derecede unutkanlık başladı.Sebebi nedir ki? Doktora görünsem iyi olacak sanırım.

#Edip Akbayramdan gidenlerin türküsüne fena sardım kendimi şu sıralar.Trene binsem,uzaklara gitmek için,kulağımda mp3 playerimde bu şarkı çalsın,beni uğurlamaya kimse gelmemiş olsun,pencereden kafayı çıkarayım,vedalaşanlara bakayım.(bir tek mp3 playeri ben kattım,diğerleri klipten =)

#Deniz Baykal' ın "acaba şimdi nereden saldırsam" mantığı üzerine kurulu taktiklerini ilgiyle izliyorum.Müthiş geniş düşünebilme kabiliyetine ise tek kelimeyle hayranım hocam.

#Osman Yağmurdereli'ye Allah'tan rahmet,yakınlarına başsağlığı diliyorum.Gayet sempatik,sevimli bir kişilikti.Kanserle uğraşmak zor.Allah kimsenin başına vermesin.

Memleketim

Dün

Trabzon’da İ.T. adlı kadın, birlikte olduğu kişinin cinsel organını keserek karşı binanın çatısına attı. Olay dün sabah saat 04.30’da Trabzon’un İskenderpaşa Mahallesi Çarşıiçi Sokak’taki bir otelde meydana geldi.Polisler tarafından bulunan cinsel organ da özel korunaklı bir kutuya konularak aynı uçakla İstanbul’a yollandı.

Bugün

Trabzon'da 28 yaşındaki Sinan Günaydın'ın, birlikte yaşadığı İ.T. tarafından bıçakla kesilen cinsel organı, İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi'nde yaklaşık 12 saat süren bir operasyonla yerine dikildi.Hekim, şu an kopan parçanın kan dolaşımını takip ediyoruz. Kan dolaşımı ortalama 2 ila 4 hafta içerinde kesin bir şekilde sonuçlanacak. Eğer bu şekilde iyi giderse kopan parça yerine iyi bir şekilde dikilmiş olacak. 3-4 hafta içerinde iyileşecek, tam olarak fonksiyonların yerine gelmesi 3-6 ay arasında sürebilir" diye konuştu.


PS:Medya organlarında manşet olma durumunu geçtim.Mevzu bahis organın bir erkek için ne kadar önemli olduğunun kanıtıdır bu.Sabah 4.30 da abla kesip atmış karşı binanın çatısına.Dayı da o can havliyle herşeyi s..ir edip peşinden koşmuş sanırım vakit kaybetmeden.Yoksa bir kedinin kapması gayet olası bir durumdu.Hayır komşudan da rica edilmez.Komşu çatıya şeyim kaçtı.Sepete koy da ben aşağıdan alayım.

Özel korunaklı kutu olayına ise hiç girmiyorum.

Haberi gönderen Hsn Dğryl a da sevgilerimi iletiyorum buradan.

Mezarcılar


Uefa afkursun afedersiniz.Stadlarda siyaset yasak.Nedense bu yasaklar hep bize.Neyse, Grobariler gelecek büyük ihtimalle İstanbul'a.Aşırı milliyetçi olmalarıyla tanınır kendileri.Oldukça psikopatlardır.

This is our country and we will do what we think is right. During the game with Inter, and hopefully Fenerbahce, we have to obey the rules, but outside of a stadium WE DECIDE, NOT FUCKIN' UEFA!


Beylerimiz stadın içinde kurallara uyarız ama stadın dışında kuralları uefa değil ,biz koyarız buyurmuşlar.Hazır sinir stres yüklenmişken,Belgrad deplasmanı ne de güzel olur..

Bibuçuk,üçbuçuk

Korktuğum başıma geldi.Bir buçuk,(rakamla 1.5) kredi yüzünden okulu yine bitiremedim.Yüzümüzde tutmadı kimseden gidip not istemeye.Zaten yapabiliyor olsaydık şimdiye çoktan bitmişti. Yalnız durumumu bilip te kılını kıpırtdatmayan,araya amca dayı sokunca notları yağdıran bazı şahsiyetlerle diplomayı aldığım gün hesaplaşacağımı da buradan belirtiyorum.Allahtan annem babam anlayışla karşıladılar durumu.Allah onlardan razı olsun.