Turnuva Gözlemleri

İkinci maçlar başladı,aklıma gelenleri,gördüklerimi yazayım şuraya,arada çalışayım dersime,aklımda kalsın ki muhabbet gelince dersime çalışmış olayım.

İlk maçlar sonunda en sevindiğim olay hiç kuşkusuz Yunanistanın bir dahaki maça futbol oynamak zorunda kalmasıdır.Hadi artık savunmanın ön planda olduğunu biliyoruz ama Yunanistanın oynadığı oyunun artık tarifini yapmak bile imkansız benim gözümde.Villa nın orta parmağının kırılmış olması ince bir mesaj olabilir Yunanlara.Grup maçları sonunda elenmeleri dileğiyle.

Yunanistanın bir önceki turnuvada oynadığı defansif futbolla şampiyon olması ve bu şampiyonluğu getiren gollerin duran toplardan gelmesi belli ki diğer takımları da oldukça etkilemiş.Gözüme çarpan noktalardan bir tanesi hemen hemen bütün takımların çeşitli duran top varyasyonları denemesi(biz hariç).Ön direkteki rakip takım oyuncusu tarafından kesilmeyen bir duran topumuzda herhangi bir çalışmamız varmı görecez inşallah.Halen elenmiş olmazsak.

Diğer gözüme çarpan nokta kontrataklar.Bu kadar çok kontraatak golü olmasının herhalde açıklaması "tesadüf"ten ibaret değildir.Hemen hepimizin ufakken oynadığımız takımlarda öğretilen ama mantığını anlamadığımız örgü bolca kullanılmakta.

10 sene önce oynanan futbolla bugünkü arasında oldukça büyük farklar mevcut , ama alınan hazda en ufak bir azalma yok.Futbolun ruhu bu olsa gerek.

İtalya ya değinmek gerekirse;Cannavaro Nesta gitti göt gitti desek yeridir herhalde.Bilmem kaç sene sonra 3-0 lık mağlubiyet aldı takım.Sadece bu mağlubiyet hatrına bile Donadoni ye yol verilebilir turnuva sonunda.Bu kadar rezil bir İtalya defansı yaratmak büyük başarı.Maçın başında milli marşı haykıran Materazzi den Alpayımsı hareketler bekledim ama o hakkını dünya kupasında kullandı kendileri.Hollanda da kanımca turnuva sonunda müzesine 15. sempati ödülünü götürür.En göze hoş gelen futbolu oynayan ama en babayı alan takım ödülü de denilebilir.Ödüle ikinci ortak büyük ihtimalle İspanya olur.

Bizim takımla ilgili söylenecek pek fazla birşey yok.Enteresanız vesselam.Artık biliyoruzki iyi günümüzde Brezilyayı yenebiliriz,bunun yanında alakasız bir şekilde Kazakistana puan kaptırabiliriz.Yumurtanın dayanmasını çok seviyoruz,çıkarmakta güçlük çekiyoruz,sonucunda da zaten adrenaline bulanmış,mutantımsı,hayret uyandıran sonuçlara imza atıyoruz.

Asıl bizimle ilgili söylemek istediğim şey farklı.Aday kadronun açıklanmasıyla maçların başlama düdüğü arasındaki sürede her türlü atar gider,ayrımcılık,küfür ,sinkaf olmazsa olmazımızdır.Takım sadece Fenerlilerden kuruluymuş,Galatasaraylılar olmasa takım oraya kadar gelemezmiş,Beşiktaş ruhu taşıyormuş takım vs..Bunların üzerine gol geldiği anda lan s.erim bu Galatasaraylının attığı gole sevinmem diyen,Volkan top kurtardığında kolun büzülseydi de çıkaramasaydın,tipinden yorumlar bekliyoruz maç içinde ama dediğim gibi enteresan milletiz.Bu lafları dedikten sonra Ardanın attığı gole en Fenerlisi " oğlumun adını Arda koymassam hipneyim",Lincolne atarından sonra ana avrat düz gittiği Volkanın t.şaklarını öpmek isteyen adamlar biliyorum ben bu ülkede.Maç sonunda da yine lan yine Fener kurtardı,panterdir bizim Galatasaraylılar panter laflarını duyup dinliyoruz keyifle bir dahaki düdüğe kadar.Türk olmak da böyle bir şey sanırım.
0 Responses